Acil Servis

#00499#HASTA YAKININDAN TÜYO

Bizim tıbbi pratik yaklaşımımızın-söylemlerimizin hele de çocuk, geriatri ve GEBE hastaların YAKINLARI açısından nasıl anlamlandırılabildiğine yönelik güzel 2 örnek,ikisi de peş peşe geldi sabah ki hastalarımdan;
 
1.OLGU :Geçmişte yaşanmış bir olay laf arasında anlatıldı;(anlatan dedesi) ÜSYE semptomları nedeni ile 1 yaşlarında kız çocuk hekime götürülüyor. Hekim arkadaş akciğer grafisi istiyor.Akciğer grafisi PA yerine AP çekiliyor.Çocuk durmadığından diye anlattı dedesi..(ki hekim arkadaşın haberi yok muhtemel).”Kalpte sanki biraz büyüme var” cümlesi geçiyor yanlarında.(Ek tüyo AP akciğerde kalp büyük görülür!) Eve dönüyorlar, anne sabaha kadar ağlamış çocuğumda kalp hastalığı mı? var şekli ile ,ertesi 2-3 gün içinde kardiyoloji kontrolünde işin aslı bir şekilde ortaya çıkıyor.Bu arada dede akıllı adam sonradan hekimi görünce hocam böyle böyle olgu diye geri bildirim veriyor. Demek ki bazen basit olasılıklar-durumlar hasta yakınlarınca çok büyük anlamlara gelebilir. Hele ki çocuk ve gebede çok KIRILGAN ve ALINGAN olunabilir.Bir baba olarak empati kurabiliyorum. Burada hekim arkadaş açısından yanlış bir şey yok ,sadece bu olgu ile bazı hasta gruplarında daha dikkatli olmakta ve söylem dilinde BİYOPSİKOSOSYAL kısma ağırlık vermek lazım gibi..
 
2.OLGU: dün yaptığım okul taramasında 1-2/6 üfürüm saptadığım 6 yaşlarında erkek çocuk öğretmen yönlendirmesi ile anne-baba ile beraber tekrar geldiler.Tekrar muayene ettim .Tekrar saptanması üzerine (okulda saptanan durumu anne baba yanında tekrar değerlendirmek lazım sessiz ortamda)durumu izah ettim(heyecan oluşturmadan ama önemsiz de göstermeden!) ve sevk kağıdını yazdım ve verdim .Baba ; anne ve çocuğu dışarı yolladı.Sonra yanıma oturdu.(öncesinde bilgim yoktu) hocam ben kalpten 8 -10 yaşlarında opere oldum .Okul taramasında çıkmış onda da .”Öğretmenden duyunca dün hüngür hüngür ağladım” dedi ,gözleri de doldu bunları anlatırken. Bir kızı var onda da üfürüm duyulmuş ancak önemli bir sorun yokmuş takipte imiş.Babalık hali akla en kötüsü gelir ya dayanamamış endişe etmiş.Yazıyı uzatmayalım kardiyoloji kontrolü yapılmasını muhtemelen ablası gibi takipte kalacağı bir geçici sorun olabileceğini söyleyerek yönlendirdim.Elbette akla kötüsü de geliyor ama erken saptama çok önemli vb açıklamalarla yönlendirdim Sonuçtan haberimiz mutlaka olur yine yazıyı güncellerim ..
 
ÖZET-ANAFİKİR:
-Gün içinde her hastada olabilecek bu vb durumlar çocuk hasta,gebe ve geriatrik hasta YAKINLARININ da yönetimi açısından önemli,aile hekimliğinde sıkça kullanılan ve branşın temelini oluşturan BİYOPSİKOSOSYAL yaklaşıma bu grup hastalarda çok dikkat edilmeli.O gözle bakmalı. Bizim olgularımız acil durumu olmayan insidental durumlardı farkında iseniz,stress katsayısı durumun acilde olması veya acil olması eklenirse kat ve kat artabilir.O yüzden bu grup hasta bakan pediatri, kadın doğum başta olmak üzere aile yönetimi olarak yaklaşmak gerektiğini vurgulamak isterim.Bu branşları yazacak hekim arkadaşlar da sadece hasta bazlı düşünmesinler ,çoğu zaman aile tedavisi -iknası mesleki pratiğin %50 sini oluşturuyor.
-10 DÜŞÜN 1 söyle ,endişeye meyil etmesi yüksek durumlarda (daha yüksek olasılık ANNE) de bilgi verir iken yüz ve mimiklere dikkat etmekte fayda olabilir.Heyecanlı bir milletiz ,kriz yönetimi de malesef yok.O yüzden bu vb hasta yakınında patlamalarının önüne geçmek için durumu anlatıp olasılıklardan basit-geri dönüşlü olanları ön plana biraz daha çıkarıp ,ellerine ilgili notu vererek mutlaka ilgili branşa da yönlendirmek gerekli
Ek başka olgu ; ev sahibimizin oğlu ; eşi gebe iken dahili problem için başvuruyor.Dahiliye uzmanı arkadaşta bebek açısından da sadece “kadın doğum da görse iyi olur” diyor.Ancak acil bir durum da değil sadece sözel öneri.Gebemiz eşine nasıl bakıp heyecanlandı ise 70 km yi 10 dakika da giderek ,kadın doğum uzmanına sanki DOĞUM BAŞLAMIŞ kadar abartarak gidiyor.Herhangi bir problem çıkmayınca sözü söyleyen hekime çıkışmamak için kendimi zor tuttum şekli ile bana anlatmıştı.Kendi içimden demiştim bu kadar basit eşik ile galeyana gelebilme hali çok garip..
—Defansif tıpın iliklerimize kadar işlediği(bizden farklı nedenlerle) günümüzde elbette yeri geldiğinde yönlendirmeli,ancak duruş, bilgilendirme olayın ciddiyetini de içereceği yanında biraz da güven verme açısından önemli diye düşünüyorum.Bizim benzerimiz milletlerde ÜZÜNTÜ ŞİDDET e meyil ile kendini gösterebiliyor.İşin içinde cahillik var ise hele de ..”ÇOK ÜZÜLDÜ KAPIYI PENCEREYİ KIRDI,DUVARA YUMRUK ATTI “sözlerini veya vakalarını görmüşsünüzdür veya duymuşsunuzdur. Kimisi sessizce ağlar ama az olmayan oranı şiddete de meyil etmeye yatkındır dostlar .Bu açıdan da önce kendimize KORUYUCU HEKİMLİ çok önemli. Klinisyenlik tıp içinde zor bir bölüm , insan davranışını da bilmek öngörmek günlük pratiğe fayda sağlayacaktır.Bir de bunlara da mı çalışacağız? meta insan olunca bunlara da bakmak zorundayız,insanı değiştirme gücümüz yok ,ancak yönetme gücümüz var ve kendimizi de geliştirmeliyiz..
Her gün farklı bilgiler öğreniyoruz,bazen hastadan bazen vakadan ,en güzeli ACI tecrübe etmeden,tecrübe edenden öğrenmektir.İyi çalışmalar

Burak Ölmez

Büyük Türk hakanı Atilla; "Atımın nalındaki bir çivi düşseydi, bu büyük ülke olmazdı!" demiş. "Ama nasıl olur?" demişler. "Bir çivi bir ülkeyi nasıl kurtarır?" Atilla cevap vermiş; "Bir çivi bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir komutanı, bir komutan bir orduyu, bir ordu da koca bir ülkeyi kurtarır" (teşbihte hata olmasın) bir "tüyo" bazen bir "hayat"kurtarabilir felsefesinde bir insan,bir hekim..
Başa dön tuşu