Acil Servis

#00485#ESAS ve USÜL-YAKLAŞIM

 

Hukukta daha çok kullanılan bu iki kelimeyi bizim meslekteki şeklini katarak konuşalım istedim.
Esas ;kalemi vermek olsun(eylem ) , usül ise yavaşça , atarak , fırlatarak vb (şekil ) olsun .
ESAS =Eylem 
USUL=Eylemin şekli gibi..

Normalde hukuki sorumluluğumuz ESAS yönündedir arkadaşlar , yani uygun tanı , uygun tedavi yapılıp yapılmadığına evrak üzerinden bakılır.

USUL ise teorik olarak dersi tıp fakültelerinde verilmeyen (ders olarak anlatılmayan), ancak usta -çırak ilişkisi ile internlik zamanı daha çok olması gereken poliklinikler de yanında çalıştığınız hocanızdan , kıdemlinizden öğrenilecek bir durumdur .Hasta nasıl karşılanır , hekim olarak kıdemlinizin -hocanızın duruşu , giyimi, anlatıp tarzı vb buradan görerek, taklit ederek öğrenilir veya hocanız bunu teorik olarak da anlatabilir.(şu hastada şöyle konuşmak lazım , örn: hastada kanser tanısı koydunuz şu şekli ile yaklaşmalı, şöyle söylemeli, şunları demeli , şunları denemeli gibi )

Bizim hekimler olarak malpraktis davalarında davanın içeriğine genellikle %70 ESAS kısmından (yanlış ilaç yapıldı kanısı ) %30 (bazen tersi oranda) USUL (yüzüme bakmadı, muayene esnasında ilgilenmedi, yeterince muayene etmedi , telefonla oynuyordu , bacak bacak üstüne atıyordu , hastanın yanına gelmedi bizi ayağına çağırdı, oturduğu yerden muayene etti, incik boncuk olabileceği gibi hasta olduğunuzda size yapıldığında sizi de geren , hoşnutsuz bırakabilecek durumlar yaklaşımlar vb(bunun hekim farkında olmayabilir bu arada !) , neye takıldı ise artık )kısmına takıldığından hasta veya hasta yakını aktive olur , süreci başlatabilir..sabimden -dava sürecine kadar aralığı geniş şekilde …

ÖZETLE POST un ANAFİKRİ ve ÖNERİLERİ

1-Tıbbi pratikte mutlaka verdiğimiz hizmetin ESAS kısmını bileceğiz(hangi hastalığa nasıl tanı konuşur , ne verilir gibi) , kendimizi USUL kısmında da geliştirmeye çalışmalıyız.(hasta nasıl karşılanır, giyim kuşama, özbakıma dikkat etmek söylediğiniz cümlelerin etkisini arttırır, uyumu kolaylaştırır gibi..Verdiğimiz ilaç çoğu zaman aynıdır , ancak bazı hekimlere talep fazla olur (aynı ilacı verse de ) , burada önemli nokta İLETİŞİM ve USULÜ hasta kısmında daha hoşa giden hekim tercihi olmasıdır.

2- Ben ESAS a bakarım USUL le uğraşmam , uğraşamam diyen tarafta iseniz meslekten tatmin olmanız zorlaşır , tükenmişliğe doğru yol alabilirsiniz.Çünkü apandisit ameliyatı yapmanızın ilk yaptığınızdaki verdiği heyecan ve Haz 1000.ciyi yaptığınızdaki arasında ki fark haz ve mutluluk açısından azalmaya meyil edecektir psikolojik olarak , artık çünkü işler rutine binecektir.Burada sizi mutlu edecek olan hasta ile iletişiminiz, geri bildirileri olacaktır .

3-Malpraktis ve komplikasyon yaptığımız işin YOĞUNLUĞU ve ZORLUĞU nedeni ile olasılığı yüksek durumlardır .Burada hasta ile olan USUL de yaptığınız küçük katkılar (yaklaşım , karşılama , bilgilendirme =total olarak İlgilenildiğini düşündürme ve tatmin etme ) durumlar istenmeyen noktaya gitse de dava edilme oranınızı düşürecektir.(yurtdışında bununla ilgili çalışma var !)

4-“Amaan bu kadar iş yoğunluğunda bir de karşı tarafın tatmini ile mi uğraşacağım , zaten canım burnumda vb” gibi düşünen meslektaşım var ise ki olasıdır , pratisyen hekim ise mutlaka hasta görmeyen branşlar için çalışmalı , işimizin şuan ki ve ileride olan yoğunluğu benzer olacak kanaatindeyim.Kendine de eziyet etmemeli , geçenlerde bir başka postta (istifa eden bir meslektaşımızın ) altında yorumlar okudum …preklinik yaz şekli ile ki bence çok mantıklı ama halk dili ile bir söz var “Sen ağa ben ağa bu ineği kim sağa diye ” …modifiye edelim “sen preklinik yaz ben preklinik yazayım da bu hastaya kim bakacak 😊“..Klinik dalda çalışan veya isteyen arkadaşlara kolaylıklar , tükenmişlik sendromundan uzak meslekten tat alabileceği ,kendine uygun bir branş kazanmasını, mutlu bir meslek hayatı olmasını dilerim .İyi çalışmalar

Burak Ölmez

Büyük Türk hakanı Atilla; "Atımın nalındaki bir çivi düşseydi, bu büyük ülke olmazdı!" demiş. "Ama nasıl olur?" demişler. "Bir çivi bir ülkeyi nasıl kurtarır?" Atilla cevap vermiş; "Bir çivi bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir komutanı, bir komutan bir orduyu, bir ordu da koca bir ülkeyi kurtarır" (teşbihte hata olmasın) bir "tüyo" bazen bir "hayat"kurtarabilir felsefesinde bir insan,bir hekim..
Başa dön tuşu