Eren Yiğit hocamız konuyu açmışken , öz kontrol ve buna yönelik tavsiye niteliğinde öneriler açısından paylaşmak istedim ..
Öncelikle alttaki sorulara cevaplarınızı DT, DYS, KB şeklinde toplam puan şeklinde yazdıktan sonra (açıklamalarını bilmeyenler için test içeriğini etkilemesin şekli ile bir süre açıklamayalım ) …Herkes puanlarını ister yorum kısmına ister bir yere not alır ise ilk yorumdan tükenmişlik düzeyi açısından skalada hangi aşamada öğrenebilir.(umarım az çıkar ) ..Ancak bir sorunu çözmek için önce sorun olup olmadığının farkına varmak (tanı koymak ) sonra tedavi edilecek veya önlenecek bir aşamada ise önlemini almak da fayda var .Bence teste göz atmanız önerilir…İlk yoruma puanlama şekli ve skala durumu eklenecektir .İyi geceler dostlar
DT PUAN=…., DYS PUAN =…., KB PUAN =…. Şekli ile yazınız ve ilk yoruma göz atınız…
DT-7(Duygusal Tükenme): 9
DYS-7(Duyarsızlaşma): 13
KB-8: (Kişisel Başarı):34 bu da kendi notlarım olsun..
Skala :

1-Sağlık çalışanlarında çalışma saatlerinin fazlalığı, yoğun iş yükü, gece mesaisi, uyku düzeninin bozulması, nöbet sayılarının fazlalığı, çalışma ortamının stresi, duygusal destek verme zorunluluğu, tanı ve tedavisi zor hastalarla uğraşma, yetersiz hastane kaynakları, hasta yakınları ile uğraşma ve ekonomik kaygılar sağlık personelinin üzerindeki ana stres kaynaklarıdır
2-Ayrıca tükenmişlik yaşanması daha fazla medikal hata ile de ilişkilidir
3-Asistanların çalışma düzenleri ve koşulları, uykusuzluk, yorgunluk, 24 saatlik sirkadyen ritmde değişiklikler, bilişsel ve motor fonksiyonda bozulma ve mood değişikliğine yol açar
4-Hekimlerle yapılan bir çalışmada genç yaş, iş deneyiminin azlığı, uzun çalışma saatleri, yoğun mesai ve üçüncü basamak hastanelerde çalışma tükenmişliğe yatkınlık oluşturan etkenler arasında tanımlanmıştır
5-Çin’de yapılan bir çalışmada ise 10 yıldan daha az tecrübeye sahip olan, üçüncü basamak hastanelerde çalışan ve acil serviste çalışan hekimlerde daha fazla tükenmişlik gözlendiği belirtilmiştir
6-Birçok çalışmada bayanlarda depresyon gelişme oranının daha yüksek olduğu bildirilse de, tükenmişlikle ilgili çalışmaların çoğunda cinsiyetler arasında farklılık saptanmamıştır.
7-Doktorlarda tükenmişlik sendromu ile ilgili birçok ülkede ve birçok branşta farklı tükenmişlik oranları bildirilmektedir. Literatür hekimlerin topluma göre daha yüksek oranda tükenmişlik yaşadığını desteklemektedir
8-Bir çalışmada tıp öğrencilerinde %35,2, tıpta uzmanlık öğrencilerinde %22,5 ve kariyerinin başındaki (<5yıl) doktorlarda %26,7 oranında tükenmişlik gözlendiği saptanmıştır. bu çalışmada asistanların stres oranları zirvede olmasına rağmen tükenmişlik oranlarının nispeten daha düşük olduğuna değinilmiştir.
9-Tükenmişlik gelişen kişilerde İlaç, alkol ve tütün gibi maddeleri almaya eğilim ya da alımında artma oranının daha fazla olduğu bildirilmektedir.
10-Mesleği isteyerek seçmeyen ya da mesleğinden ve işyerinden memnun olmayanların, rol çatışması ve belirsizliği yaşayanların tükenmişlik yaşama olasılığının daha yüksek olduğu bildirilmiştir . Çalışmamızda TUÖ (asistan)’lerin çoğunluğunun bölümlerini isteyerek seçmelerine ve çalıştıkları branştan memnun olmalarına rağmen, dahili ve cerrahi bilim TUÖ’lerinde iş yeri memnuniyet düzeyleri düşük bulundu. Uzmanlık eğitimi zor bir eğitim ve çalışma sürecidir. Ancak klinisyen TUÖ’lerdeki iş yeri memnuniyetini etkileyen bölümlere ve hastaneye bağlı koşullar ayrıca değerlendirilmelidir. TUÖ’lerin %94,2’si branşlarını isteyerek seçmelerine rağmen, %53,7’si branşları hakkında yeterli ön bilgiye sahip değildi. Bu çelişkinin TUÖ’lerde tükenmişlik sendromu gelişmesine neden olup olmayacağı ayrıca araştırılmalıdır.
11-Yapılan çalışmalara göre çalışanların akranlarından ve amirlerinden aldığı olumlu geri bildirim ve sosyal destek tükenmişlik düzeyini azaltmaktadır
12-Çalışmamız sonuçlarına göre TUÖ’lerin %80,9’u hastalar tarafından yeterince takdir edilmediklerini ve %92,6’sı mesleklerinin
toplumda hak ettiği yeri bulmadığını düşünüyordu. Neyazık ki hastalar ve toplumdan destek bulamayan TUÖ’lerin, ancak %42,6’sı iş çevrelerindeki insanlardan destek gördüğünü belirtmekteydi.
13-Çalışmamızdaki TUÖ’ler daha çok (%78,9) aileleri ve yakın çevrelerinden
destek görmektedir. Yine çalışmamız sonuçlarına göre TUÖ’lerin yarısından fazlasının hekimlik mesleğini bırakmayı düşünmesi çok önemli ve trajik bir sonuçtur.Sağlık sektöründe çalışanların yaşadığı bu memnuniyetsizlik göz ardı edilmemelidir. Klinisyen TUÖ’lerin büyük çoğunluğu kendilerine ve iş dışındaki ilgi ve hobilerine yeterince zaman ayıramamaktadır.