Bu vakalarda 1.vaka pulmoner Ht hastası olduğunu bilmeyen hastaya , sadece “hastalık” ile yaklaşma örneği.(hastalık yok hasta vardır da bir anlam daha var , hastalık değil hastalığa sahip bir insan anlamı, 3. Yatak da idrar yolu enfeksiyonu değil , idrar yolu enfeksiyonu olan 70 yaşında Ayşe hanım /teyze vb gibi)
2.vaka ise sırt ağrısı ile gelen bir vaka arkasından mortal bir tanı çıkıyor
Bu video ile aklıma gelen bir kaç naçizane öneri
1- Buraya bakarlar metaforu ile; dostlar hasta veya yakını hekimin özbakımı, giyimi, kuşamı yanında ,diğer sağlık çalışanları ile iletişiminizden , yürüyüşünüzden, kendileri (hasta kendi açısından , hasta yakını kendi açısından )iletişimine kadar sizin her “tarafınıza “bakarlar.Size görünmeyen ” puanlar ” verirler , muayene bütününde bu görünmeyen puanların sonucu tedavi uyumuna , sonradan sizi tercih edip etmemesine kadar bir çok sonuca varır.”Ee abi o kadar işin arasında bunlarla mı uğraşacağız , görücü görmeye mi geldiler tanı-tedavi verir yollarız, birilerine kendimizi beğendirmek zorunda mıyız vb ” şekilde “kısmen haklı” görüşlerde arkadaşlar da olacaktır .Haklılar da , ancak tıp pratiği maalesef canlı bir yaratık olan insanla , arabanın sadece üzerinde çizik var diye almayan , incik boncuk şeyleri dert eden “insan ” ile .O yüzden bu yaklaşımlara dikkat edenler ,(klinik branşlarda ) meslekten ve mesleğin bileşeni olan hasta ve hasta yakını ile sorunları minimalize ederler , bununla birlikte meslek tatmini de artabilir (kendi görüşüm ).
2.Bizde de zamanında olan sürekli aynı vakalar (benzer semptomları gelen ) aynı tedaviler (doğru veya yanlış ) pratiğinize oturmaya başlar , belli bir süre sonrasında o semptomla gelen hastalıkların mortal ve morbid olabilecek “ayırıcı tanılarını ” da düşünme ve bol bol okumanızı öneririm.Örneğin bel ağrısına miyalji der geçebilirsiniz veya dikloron+muscoril ancak kapı önünde enjeksiyon sonrası kırmızıya çekmek zorunda kalabileceğimiz hasta da altından çıkabilir.Bu demek değil ki herşeye obsesif olun , demek istediğim “tamam ben oldum demeyin ” (biliyorum ki acilde 2.ayını dolduran ve acili çeviren kişi artık otomatikmen bu moda geçmeye başlar , az okur ve sık aynı tedavileri tekrarlar (kendimden biliyorum)) ihtisasını da almadığımızdan aklımıza dahi gelmez ayırıcı tanılar da neler olabileceği, Hüseyin hocamız da ara ara hatırlatıyor ,50 yaş üzeri yeni başlayan karın ağrısı mesela ülser -dispepsi -age demeden önce EKG -trop kliniğe göre görmek hayat kurtarabilir gibi..
Neyse yazıyı uzatmayalım, sizlerden de katkı yorum var ise alt kısma yazabilirsiniz.Bunları meslekte yeni başlayan arkadaşlara mesleğin 10.yılından bakarak yazıyorum, keşke bu söylediklerimi 10 sene önce başladığımda birileri bana söylese idi dediğim fikirlerdir.Tabi ki Yapıcı eleştiriye de açıktır.İyi çalışmalar