Bu yazımda Acil servisin bazen korkulu rüyası olan bel ağrısına yaklaşımı anlatmaya çalışacağım.
Bel ağrısı geçmediği için yer yer günde 2 ve üzeri kez Acile başvuran;bazen de bizlerin taburcu etmesine rağmen kendisini taburcu etmeyen,bize Beyin Cerrahı çağır,bizi ‘’EMARA SOK’’,birşey yap ağrımı geçir diyerek bizlerden mucizeler bekleyen,nöbeti çekilmez kılan insanlarla uğraşmak zorunda kalabiliyoruz.
Bu tip insan grubuna Acil serviste %90 oranında i.m.dikloron+muscoril yapılır;ama ağrısının geçmediğini belirten hastalara,Acil serviste yapılacak olanın bundan daha fazla katkı sağlamayacağı belirtildiğinde de ‘’NAPALIM O ZAMAN BU AĞRIYLA ÖLELİM Mİ?’’diye yanıt alınır.
Bu yazımda sizlere tıbbi yaklaşımdan ziyade TABURCULUK için TÜYO vermeyi amaçladım ve çoğu zaman çekilmez olabilen bu hasta grubuna yaklaşıma değineceğim.
Düşük ayak,motor defisit, radiküler bel ağrısı, sinir kökü yaralanmasının bir sonucu olarak alt ekstremite ağrısı, parestezi, ve/veya güçsüzlük gibi şeyleri tabi ki de muhakkak muayene etmenizi öneriyorum.Bunları asla ihmal etmeyiniz!!!
Acile bel ağrısı ile gelen hastaların çok büyük çoğunun bel ağrısı, LDH(Bel Fıtığı) kökenli miyaljik ağrılardır. Nörolojik patoloji ekartasyonu yapıldıktan sonra bu hastalara çok önemli hasta grubuymuş gibi davranarak,ilgili gibi gözükmenizi,ağrısının onun için ne kadar büyük olduğunun farkında olduğunuzu belirterek;ağrısının ömür boyu geçmeyeceğini,bu sürecin kronik olduğunu ve amacımızın bu ağrıyı geçirmek değil biraz da olsa hafifletmek olduğunu belirterek hastaya yaklaşın.
Çünkü LDH kökenli hasta grubunun ağır yük kaldırma,ani hareket,soğuğa maruziyet,postürel duruş/yatış pozisyonu gibi durumlarda ağrıları tetiklenerek nüks eder.Dolayısıyla kronik süreçtir ve nüks ettikçe acile başvuracaktır hastalar.O yüzden bizim olduğu kadar hastanın da bu durumdan haberdar olması gerekir.
Zira hastalara 2 dakikalık anlatımla bunları aktarmamak bizlerden mucizeler bekleyen hastaların ağrısı geçmediği zaman öfkeyle bir iğne yaptın RÖNTGEN BİLE ÇEKMEDEN BİZİ BAŞINDAN SALDIN benzeri cümlelerle yeniden Acile gelmelerine sebep olur ve bu olayların sonu genelde BEYAZ KOD davaları ile sonuçlanır 🙁
Bel fıtığı gibi durumlara bağlı bel ağrılarının ağrı kesicilere rağmen akut bir süreçte geçmeyeceğine hastayı ikna edip;bundan sonraki süreçte bu ağrıların geçmesinin bize değil HASTANIN YAŞAM ŞEKLİNE BAĞLI olduğunu izah ediniz !!!
10 kg ağırlık kaldırırsa,ani ve dengesiz hareketler yaparsa,egzersizlerini ihmal edip kaslarını kuvvetlendirmezse,üşütürse, kendine dikkat etmezse yine bu şiddetli ağrıları yaşayacağını; ama bunlara dikkat etmekle birlikte mümkünse DÜZENLİ YÜZME yaparsa ağrıların hiç yokmuş gibi normal bir hayat yaşayacağını aktarın.
Bu belirttiğim yaklaşımları uyguladığınızda taburculuk sürecinde daha gürültüsüz ve mutlu ayrılışlar olacağını tahmin ediyorum 🙂Esen kalın..
NOT:BU YAZIMDAKİ BEL AĞRISI LDH(BEL FITIĞI) OLAN HASTALAR İÇİN YAKLAŞIM ŞEKLİDİR;NEDENİ BİLİNMEYEN BEL AĞRILARI BİRÇOK HASTALIKTAN KAYNAKLANIYOR OLABİLİR,ONLARIN YETERİNCE İYİ MUAYENE EDİLMESİ GEREKİR!