ÖRNEK OLGU:
40 YAŞ kadın hasta bilinen astım hastası,nefes darlığı şikayeti ile başvurdu.Hastada bir yandan müşahadede vitalleri bakılırken 4-6 lt O2 açıldı,ipraropium-salbutamol (elde yok ise salbutamol flk)takıldı. Spo2: 90, nabız: 125/dk,solunum sayısı 25/ dk tansiyon 110/70mmhg,ateş: 37.2 olarak saptandı.Hızlıca muayenesi yapılan hastanın konuşmakta zorlandığı,huzursuz, hışıltılı soluduğu,nefes alıp vermekte güçlük çektiği belirgin idi.Astım atak ön tanısı ile tedavisi başlanan hastadan arter kan gazı alındı.pCO2: 42 olarak gelen hasta orta derece astım atağı olarak değerlendirildi.Ampirik nebül başlanmış olan hastanın orderına metilprednisolon(prednol tablet 3×16) 48 mg oral tablet +ıpratropıum-salbutamol kombine(combivent flk ) 20 dk da 1 3 kez (1 saat içerisinde )+4-6 lt O2 olarak orderlandı hasta gözleme alındı.Takiplerinde takipnesi düzelen spo2 98 olması üzerine O2 azaltılarak gözleme devam edildi.O2 siz spo2 :98 dinleme bulguları toparlamış,kliniği düzelmiş olan hastanın tetkiklerinde viral enfeksiyon sonrası atak başlangıcı öngörülerek semptomatik tedavi ve önerilerle taburcu edildi.
Tanım:
Astım, havayollarının kronik inflamasyonu ile oluşan, nöbetler şeklinde öksürük, hışıltı, nefes darlığı ve göğüste baskı hissi yakınmaları ile seyreden, bronş hiperreaktivitesi ve geriye dönüşümlü hava yolu obstrüksiyonu
ile karakterize bir hastalıktır.
Tanı:
• Anamnezde nöbetler halinde gelen nefes darlığı,hışıltı, öksürük ve göğüste baskı hissi gibi semptomların
varlığı ile tanı konabilir. Tanısal testlerin pozitif olması astımı destekler.
• Semptomların gün içinde veya mevsimsel değişkenlik göstermesi, toz, duman, çeşitli kokular, soğuk hava, egzersiz veya solunum yolu infeksiyonları gibi nedenlerle tetiklenmesi, gece/sabaha karşı artış göstermesi ve uygun astım tedavilerine yanıt vermesi hastalığın temel özelliklerindendir.
Ailede astımöyküsünün bulunması ve atopik hastalıkların varlığı tanıyı desteklemektedir. Bazı duyarlı bireylerde, ev
tozları, evcil hayvanlar, polen, küf mantarları gibi tetikleyen allerjenler ile yıl boyu veya mevsimsel yakınmalar
görülebilir. Astımlı hastaların çoğunda rinit semptomları da vardır.
• Fizik inceleme bulgusu her zaman olmayabilir. Solunum sistemi muayenesinin normal olması tanıyı ekarte ettirmez.
• Solunum fonksiyon testleri; hava yolu darlığının derecesinin, reverzibilitesinin ve değişkenliğinin saptanmasına yardımcı olur. Solunum fonksiyontestlerinde havayolu obstrüksiyon bulgularının izlenmemesi astım tanısını dışlamamalıdır.
- Spirometre ve akım volüm ölçümleri normal ama astım ile uyumlu semptomu olan bireylerde bronş provokasyon testleri ile havayolu duyarlılığının gösterilmesi tanıyı desteklemektedir.
- Allerjinin değerlendirilmesi, bireysel olarak astım semptomlarına neden olan risk faktörlerinin ayırt
edilmesine yardımcı olabilir - Tedavi:
• Hiç tedavi almamış hastada astım ağırlığına göre tedavi başlanmalıdır (Tablo1).
• Tedavi altındaki hastada ise öncelikle astımın kontrol düzeyi belirlenir. - Kontrol düzeyini belirlemek için Astım Kontrol Testi (AKT) veya Astım Kontrol Ölçeği
(ACQ)’nden yararlanılabilir (Tablo 2, 3). Astım tanı va tedavi rehberine göre kontrol değerlendirilmesi ise
Tablo 4’de verilmiştir. Kontrol düzeyi belirlendikten sonra, uygun basamaktaki astım tedavisi uygulanır
(Tablo 5). Tedavi basamaklarındaki inhale steroid dozları Tablo 6’da verilmektedir. - Astım atağı; astımlı bir hastada, ilerleyen nefes darlığı, öksürük, hışıltı veya göğüste baskı hissinin ortaya
çıkmasıdır. Bunlara PEF, FEV1 azalması gibi solunum fonksiyon testi bozuklukları eşlik etmektedir.
• Astım atağında ağırlık sınıflaması Tablo 7’de verilmiştir. Atak tedavisi Tablo 8’de, atak ağırlığına
uygun basitleştirilmiş atak tedavisi Tablo 9’da yer almaktadır. Atakta kullanılan ilaçlar ve dozları iseTablo 10’da verilmiştir.
Sevk Zinciri:
• Tanı güçlüğü çekilen olgular, önerilen tedavi ile yanıt alınamayan olgular, orta-ağır persistan olgular,
hayatı tehdit edici atak geçiren olgular Göğüs Hastalıkları Merkezlerine sevk edilmelidir
KAYNAK: TIKLAYINIZ